Merak ettikleriniz

Temmuz 31, 2014

Yalova, Türkiye

Selam,

Bu yazımla birlikte Yalova'ya gidiyoruz hep beraber :) Temmuz ortasında annemin doğum günü sürprizi için yanına Çınarcık, Yalova'ya gitmiştik.. Deniz-güneş-kum 3lüsü derken akşam yemeği için ilk defa gittiğimiz bir mekan olan Tike den bahsetmek istiyorum..

Yalova Marinada (ki burası yeni açılmış, bende ilk defa gittim ve şaşkınlıkla gezdim) bildiğimiz Tike Restoran açılmış.. Bende doğum günü vesilesiyle burada yer ayırttım. Ramazan olduğundan iftar menüsü servis edildi.. İftariyelikler ve sonrasında kebap, meyve, çay, tatlı derken midemiz bayram etti..

Manzarası, sakinliği ve lezzetleriyle Yalova Tike bir akşam yemeğinde gidilebilecek hoş bir mekan olmuş.. Bence başarılı.. Tavsiye ederim ;)

Bir Tutam Anı nedir??

Herkese Selam,

Bu bloğu ilk yazmaya karar verdiğimde sadece yurtdışı gezilerimden bahsetmeyi düşünmüştüm fakat bugünlerde bloğum üzerine düşünürken farkettim ki sadece yurtdışı seyahatlerimi yazmak benim için yeterli değil.. ,
Bu yüzden "Bir tutam Anı" başlığımın hakkını vererek size, benim için kıymetli anılar yaratan şehirler, mekanlar ve ülkeler hakkında yazarak bloğumun sınırlarını biraz daha genişletmek istiyorum..
Bundan böyle sadece yurtdışı seyahatlerim değil, gittiğim yeni mekanlar ve yurtiçi şehirleri de yazacağım.. Kısaca benim için bir tutam anı yaratan her tecrübem size iletilecek =)

Umarım keyifle okursunuz..

Şimdiden iyi seyirler :)

Temmuz 12, 2014

Londra, İngiltere

Bu kez Londra'dayız..

Eşimle daha evlenmeden, henüz sevgiliyken karar vermiştik evlilik yıldönümlerimizde mutlaka 1 günlük bile olsa ufak da olsa bir kaçamak yapmaya.. İlişkilere nefes aldırmak lazım, ee birbirinize de özel zaman ayrımak.. Hal böyle olunca, bizde 1. evlilik yıldönümümüzü Londra da geçirmeye karar verdik..

Lafı çok uzattım geziye geçelim =) 19 Haziran sabh 07:10 THY seferiyle Londra Gatwick havalimanına indik.. Havalimanına indiğimizde hemen gidiş dönüş tren biletlerimizi de aldık (2 kişi, gidiş-dönüş 34 €). Şansımıza 2 dk sonra tren vardı.. 1 durak erken inmiş olmamıza rağmen otele hemen hemen 5 sokak mesafede sonlandı yolculuğumuz.. Tren yolculuğu rahat fakat dolu hatta bindiyseniz kendinizi İstanbul da sanabilirsiniz =))

İlk gün öğlen 12 olmadan otelimize yerleşmiştik. Otelimiz ibis London Blackfriars idi. Konumu süperdi, 3 bina sonrasında metro istasyonu, 2 sokak arkasındaysa tren istasyonu vardı. Fiyatı da konumu ve tesis içi özellikleri düşünüldüğünde oldukça uygundu.



Otele yerleştikten sonra şehri turlayalım diye bir çıktık, çıkış o çıkış =)) meğer 1 günde Londrayı bitirebilirmişiz =) Önce, otele 15 dk yürüme mesafesindeki London Eye'ı görmeye gittik, bu arada seyahatten önce internetten London Eye ve Madamme Thoussoud biletlerini almıştık (buraya tıklayarak siteye ulaşabilirsiniz) günleri de belliydi, o nedenle bu kez London Eye ı sadece izledik =)

Devamında Westminister Bridge den geçerek, sırayla Charing Cross, Regend Street boyunca yürüdük ve Madamme Thoussouds a ulaştık. Bu iki caddeden geçmek demek aslında Londra nın en ünlü ve görülesi sokaklarından geçmeniz demek. Göz ucuyla alışveriş caddesi olarak bilinen Oxford St e de baktık fakat engellendim! =)
Madamme Thoussouds bence çok eğlenceliydi.. Gerçekten keyifli bir yorgunluk atma gezisi oldu ilk gün için..

Günün devamında otelde biraz dinlenerek, hiç toplu taşıma kullanmayan bir çift olarak tabii ki ayaklarımız isyanlardaydı , akşam yemeği için otelin hemen karşısında olan Nandos'a geçtik.. Çok lezzetli tavuklar var, bir akşam mutlaka uğramanızı tavsiye ederim.. Menu resmi de aşağıda, fiyatlar için faydalanabilirsiniz ;)



2. günümüz, 20 Haziran günü, yani evlilik yıldönümümüz olan gün harika geçti.. Sabah Westminister Bridge den geçerek Big Ben, Parlamento Binası gezisi yaptık, devamında sa 11 deki Buckingham Palace askerlerinin nöbet değişim seramonisini izledik, mutlaka tavsiye ederim, zaten var olan kraliyet ailesi hayranlığım birkat daha arttı =) görkemlerine hayran kaldım..


Devamındaysa, Thames River Cruise ile panoramik şehir turu yaparak Greenwich e vardık.. Pırıl pırıl güneşli bir hava karşıladı bizi Greenwich de.. Prime Meridian ve hemen aşağısında kalan devasa parka aşık olduk.. Başlangıç meridyenindeki incelemelerimiz sonrası parkta yayılıp güneşin ve tatilin tadını çıkardık..

 

Parkta ne kadar zaman geçirdik bilmem ama karnımız çoktan guruldamaya başlamıştı =) hemen kalkıp tekrar merkeze yürüdük ve Gourmet Burger Kitchen' da lezzetli hamburgerlerimize gömüldük =) pesto soslu olanı şiddetle tavsiye ederim.. Ve öğleden sonra 5 seferi ile yine aynı cruise gemisiyle Londra ya dönüp otele geçtik ve dinlenme, hazırlanma faslı başladı, ne de olsa akşama romantik bir akşam yemeği bizi bekliyordu.. Favorimiz Pesterella hamburgeri ve Homemade Onion Rings. Tabii yemeğinizi beklerken ikram edilen fıstıkları unutmayalım.








Akşam yemeği için Tower Bridge manzaralı Gaucho isimli restorana yer ayırtmıştı eşim, gittiğimizde kendisini tebrik ettim =) günün anlam ve önemine oldukça uygun çok şık bir mekandı..




Özellikle belirtmek isterim ki Arjantin steak leri ve şarabı muhteşemdi.. Özellikle yiyeceğiniz eti masanıza getirip tanıtmaları ve seçtirmeleri ilginçti.. Mekan o kadar büyülüydü ki 3 saate yakın oturduk.. Sonrasın romantik, nehir kenarında ışıl ışıl bir yürüyüş ve otelimize dönüştü..

3. günümüzde pırıl pırıl güneşi görünce önceden alınmış biletlerimizi kullanarak önce London Eye çıkmayı sonrada Hyde Park da vakit geçirmeye karar verdik..

 
 
  

London Eye dan sonra tekrar Buckingham daki törene denk geldiğimizden park gezimi gecikti.. Ama tören bu gecikmeye deydi..

 
 
 
 
Londra denince akla neden parkların geldiğini bu gezide anladık.. Kendimizi o güzel ağaçların altında yatmaktan alamadık.. Hyde parkta sere serpe yatmadan Londra yı gezdim demeyin ;))





Son günümüzdeyse sabah önce Natural History Museum u gezdik, sonrasındaysa tabii ki son gün gazıyla meşhur alışveriş caddesine daldım :) Oxford Street..
Gerçekten Primark bir cennet =) alışveriş delisi insanlar çılgın gibi saldırıyor, ama ben hızlı ve pratik bir turla bitirdim.. Tavsiyem erken saatleri tercih etmeniz..

Devamındaysa kendimizi yine Hyde Park da bulduk, bu kez öğle yemeğimiz olarak Londra nın meşhur sandwichleriyle piknik yaptık..



Biz çok eğlendik, ve neden Londra? sorusuna kulaklarınızı tıkayıp yaz aylarında gitmenizi tavsiye ediyoruz, yağmursuz pırıl pırıl geçen 5 gündü.. Ve aşk dolu..

Şimdiden iyi eğlenceler..

Londra'dan Notlar:

  • Metro hattı gerçekten muhteşemdi ama biz yinede 1 gün dışında yürümeyi tercih ettik..
  • Kahvaltı ve öğle yemekleri için hemen her sokakta olan Pret A Manger ı tercih edebilirsiniz..
  • Sütlü çayı çok sevdim. :) her sabah içtimm..
  • Short Breads yemeden dönmeyin.
  • Ve son olarak eşimden tavsiye, eğer şehri gerçekten gezme istiyorsanız metroya binmeyin ama mutlaka rahat bir ayakkabı edinin..

Bu arada, tatilimzin videosu için: https://vimeo.com/100585126
İyi Seyirler..

Temmuz 09, 2014

Amsterdam, Hollanda

Merhaba, Uzuuuuunn bir aradan sonra..

Amsterdam gezimizin üzerinden enredeyse 1 yıl geçmiş olmasına rağmen henüz yazabiliyor olmam biliyorum kabul edilemez.. Ama yazmak için yazmak değil amacım, yazarken tekrar seyahat etmiş gibi hissetmek.. Bu nedenle geziyi biraz özlemeyi ve sonra yazmayı tercih ediyorum..

2013-2014 Yılbaşı tatili için nereye gitsek, bu sene yurtdışında mı olsak diye düşünürken, can arkadaşlarımızla 2 saatte karar verip, yine www.expedia.com aracılığı ile satın aldığımız tatilimizin detaylarını veriyo olacağım bu kez.. Yeni yıla Dam Square, Amsterdam, Hollanda da girmeye karar verdik :) havai fişeklerle yeni bir macera..

28 Aralık sabah saat 6 da THY seferli uçağımızla Amsterdam'a inerek başladık 5 günlük tatilimize, havalimanında toplu taşıma kullanmak yerine hemen hemen aynı fiyata gelecek taksiyi tercih ettik (50 €-4 kişi) ve Dam Sq da bulunan otelimize vardık.. Otelimiz; Die Port van Cleve gerçekten harika bir konuma sahipti, tüm tatil boyunca 1 kez bile toplu taşımaya binmedik diyebilirim.. Ayrıca otelin tam yanındaki alışveriş merkezi "Msgns Plaza" oldukça işe yarar.. Tavsiyem, fiyat ortalamadan biraz yüksek olsa dahi mutlaka merkezde bir otel seçmeniz..



İlk gün, öğlen gibi otele yerleştikten sonra tahmin edebileceğiniz gibi hemen sokaklara düştük ve şehri keşfe başladık.. Yeni yıl nedeniyle meydanda kurulan İsviçre Pazar' ındaki muhteşem yemek ve tatlılardan sonunda birine karar verdik ve öğle yemeğimizi yaklaşık 16 € ya hallettik..  Yediğimiz ekmek arası sac üzerinde közlenmiş soğan ve hamburger köftesi idi fakat baharatlarından mıdır ortamın değişikliğinden midir bilmem tadı hala damağımızda..

Günün devamında tüm şehri sokaklarda yayılan "OT kokusu" eşliğinde yürüyerek nerede ne var öğrenmiş olmanın yorgunluğuyla sıra Amsterdam' ın meşhur Magic Mushroom larından tatmaya geldi diye düşündük ve bir Shop dan alarak otelimize döndük, çünkü mantarı odada yememiz tavsiye edilmişti =) gülüyorum çünkü sonrası bol maceralıydı.. Kişinin var olan psikolojisini yoğunlaştırdığından, mutluluğunuzun yada depresifliğinizin artması bekleniyor bu mantarı yediğinizde.. Oysa ki yediğimiz mantar değil Psychedelic miş.. Sonuç olarak yarı baygın, kafası güzel ama korku dolu bir geceden sonra sabah uyandığımızda müthiş bir enerjiyle tatile yeniden başlamış gibiydik =)

İkinci gün sabah SubWay kahvaltımızdan sonra, Heineken Biralarının fabrikasını gezmeye gittik.. Çok büyük ve oldukça keyifli bu müzeyi gezmenizi, bizzat bira yapımını tecrübe etmenizi, sonunda da kendi biranızı üzerinizde adınızla birlikte almanızı tavsiye ederim..Müze o kadar büyük ve eğlenceli ki, günün büyük kısmını kaplıyor. Biz çıkışta güzel bir Arjantin Steak restorantına giderek akşam yemeğimizi de aradan çıkarmış olduk. Sonrasında otelimize dönüp biraz dinlenmeyi tercih ettik. Geceyse butik bir kulübe gidip birşeyler içerek keyifli ve bol sohbetli birkaç saat geçirdik.
3. gün araba kiralayarak 3 sa mesafedeki Burgge şehrini görmeye gittik, bu gezimi de Brugge, Belçika başlıklı yazımdan okuyabilirsiniz.
4. ve son full günümüzdeyse, yeni yıl modunda olduğumuzdan, biraz kendimize biraz sevdiklerimize bol bol alışveriş yaptık diyebilirim. Bildiğiniz gibi Hollanda nın peynirleri oldukça meşhur.. Bizde bütçemizin önemli bir kısmını peynire yatırdık :)  tüm aldıklarımızı otelimize bıraktıktan sonra tekrar yollara düştük.. Amsterdam'ın meşhur Rijksmuseum'unu görmeye gittik.. Gerçekten oldukça güzeldi. Özellikle müzenin bahçesi gerçek mana da bir park.. Görmeye alışık olduklarımızdan değil =) görmeyi umduklarımızdan. Mutlaka gidin görün derim..
Vee gelelim yılbaşı akşamına.. Tabii ki hazırlanma faslından sonra önce odamızda küçük bir kutlamayla yeni yılı karşıladık, ardından sokak eğlencelerine dahil olduk. Gerçekten şok edici hatta rahatsız edici bir fişek ve çatapat patlatma geleneği var Dam Square da.. Gözlerinizi kapattığınızda bir filmin savaş sahnesinde sanabilirsiniz kendinizi..!! Heryerde çatapat patlatan gençler görebilirsiniz ama kimse birbirini rahatsız etmiyor, bu bakımdan tebrik edilesi. Gökyüzü gerçekten ışıl ışıldı fakat durmaksızın yağan yağmurun gölgesindeydi.. Yeni yıla havai fişek gösterileri eşliğinde Dam Square da girdikten sonra, şehrin en büyük gece kulüplerinden biri hatta en büyüğü olan Paradiso ya doğru yola koyulduk.. Bir süre yürüdükten sonra vardık kulübe, kişi başı 50 £ vererek girdik içeri. Değişik bir yılbaşı oldu bizim için çünkü ilk defa bir Gay Party dahilinde yeni yıla girdik :) gerçekten çok çok eğlenceliydi. Mekan oldukça büyük, farklı katlarda farklı odalarda farklı müzik ve eğlence türlerine hizmet verdiğinden geniş bir kitleye hitap ediyor. Bu nedenle tercih edilebilir. Biz sabaha karşı odalarımıza döndüğümüzde oldukça yorulmuştuk.

Son sabahımızdaysa ufak bir şehir turu yaparak öğle vakti kalkacak olan uçağımıza yetişmek için yaklaşık 3 sa erken çıkarak yollara düştük.. Yazının ve gezinin bu kısmında biricik eşime her seferinde yaşadığı uçağı kaçırma paniğinden dolayı selam eder sevgilerimi sunarım :))
Amsterdam'dan NOTLAR:
  • Gezinin otel ve uçak masrafları 2 kişi için 2.500,00 TL tuttu. (Kahvaltı ve akşam yemeği haricen, sadece oda fiyatıdır.)
  • Gezi sırasında, yemek, gezmek, alışveriş dahil toplam 600 € civarı para harcadık 2 kişi için. Buna Belçika ya giderken kiraladığımız arabanın maliyeti de dahil.
  • Amsterdam da en çok uğradığımız yer kesinlikle FEBO. Muhteşem lezzetli soslarla tatlandırılmış ufak yürüken yemelik hamburgerleri var ve oldukça uygun fiyatlı. Hem şehri gezip hem yemeğinizi yemiş olabilirsiniz.
  • Hava sıcaklığı 28 Aralık-01 Ocak arasında 10-15 derece arasındaydı. İstanbul'daki kıyafetlerinizle oldukça rahat edebileceğinizi düşünüyorum. Kalın bir kazak, üzerine mont, atkı, bere ve eldiven 3lüsüyle geziyi rahatlıkla tamamlayabilirsiniz.

Sonuç olarak biz bol kahkahalı 5 gün geçirdik ve yeni yıla Avrupa da girmenin keyfini çıkardık.. Sizinde çok eğlenebileceğiniz saçma şeylere bile gülebileceğiniz bir grubunuz varsa Amsterdam güzel bir tercih olabilir..

Herkese mutlu ve kahkahalı yıllar :)

Son olarak, Amsterdam gezimizi izlemek isterseniz aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz..
https://vimeo.com/84529865




Brugge, Belçika

Selam,

Amsterdam'da geçirdiğimiz yılbaşı tatilinin 1 gününü de Brugge Belçika da geçirdik. Sabah erkenden kiraladığımız araba ile (4 kişi toplam da 140£ ödedik) yola koyulduk.

Brugge a vardığımızda resmen büyülendik.. Mutluluktan yerimde zıpladığımı hatırlıyorum. Süper tarihi bir şehir ve gittiğimizde yağmuru olmasına rağmen hepimiz şehre aşık olduk.. Arabadan indiğimizde başka bir aman dilimine geçmiş gibiydik.

Aslında Brugge ile ilgili anlatılacak birşey yok çünkü şehri hissetmeniz lazım..


Söyleyeceğim en önemli şey, mutlaka midye yemeniz, böğürtlenli bira içmeniz, waffle ını tatmanız ve bol bol çikolata almanı. Türkiye ye döndükten sonra haftalarca çikolatalar sayesinde Brugge de gibi yaşadık =))


Şimdiden bol çikolatalı tatiller =)