Bu yazımı tatilden hemen sonra yazmıştım fakat yayınlamak bugüne sarkmış.. Sorryy.. O yüzden katkı yapmadan o zamanki gibi yayınlıyorum ;)
Uzun bir aradan sonra bu hafta sonu yine minik bir seyahatteydik.. Bu kez miniğimizle..
Şuanda hayatımın 3te 1i olan son 10 yılımı renklendiren, yüzümdeki şapşal gülümsememin sebebi, kelebeklerin kaynağı, birtanecik kocamın sürpriziyle hafta sonu ve "sendromlu pazartesimizi" Abant'ta geçirdik..
Ne yalan söyleyeyim az ama çok iyi geldi.. Hava da şansımıza soğuk ama güneşli, yani kışa göre güzel olunca çok keyifli geçen 3 gündü bu hafta sonu bize..
Von Club Abant'ta kaldık biz.. 2 katlı minik villadan oluşuyor tesis.. İçinde konferans salonundan tandıra kadar hemen her şey vardı. Tabii biz bazı aktiviteleri mevsim nedeniyle yapmadık.. Ama yine de orman içindeki bir dağ evi havasını yaşadık.. Gece saat 9 civarında bile ormandan kuş seslerini duyduk, sabah bizi uyandıran horozları söylemiyorum bile.. Hepsi kızımızla anlaşmışlar gibi aynı anda ötmeye başladılar 😄 bir yandan Alin'in şarkıları Bir yandan horozların ötmesi 😁 Nasıl sabahlardı siz düşünün !.
Gündüzleri göl kenarında dolaşıp manzaranın ve güneşin tadını çıkardık.. Göl kenarı çok güzel olsa da tesisler biraz zayıf kalmış..
Şöyle kahvenizi yudumlayıp tatlınızı yiyebileceğiniz bir mekan neredeyse yok!. Bizde tabii çareler tükenmez diyip piknik battaniyemizi serip çimenlerde güneşlendik 😌🌿☀️
Alin'in de çok hoşuna gitti sere serpe yayılmak.. Güneşten bile rahatsız olmadı 👼🏼 zaten yemek için de gidebileceğiniz birkaç seçenek var. Biz Büyük Abant Otelin tesisini tercih ettik ve memnun kaldık açıkçası. Şöyle sakin bir yemek olsun manzaraya da doyalım derseniz ideal.
Genel olarak bize sakin bir tatil bu dönemde iyi geldi..
Siz de ufakta olsa bir kaçamak yapalım derseniz Abant iyi bir seçenek olabilir. Henüz görmediyseniz tavsiye ederim..
Bir sonraki durakta görüşmek üzere, seyahatte kalın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder