Evraklarla Seyahat

Yurtdışı seyahatlerimizin belki de en keyifsiz tarafı evrak işleridir. Maalesef ki çoğu ülkeye gidebilmek için pasaport-vize işlemlerini tamamlamamız gerekiyor. Ben her seyahatim öncesi detaylıca bu konuları araştırdığımdan ve birçok farklı kaynaktan bilgiler bulduğumdan, bu sefer sizler için hepsini toparlamak istedim.

İşe önce pasaportumuzu güncel tutmakla başlayabiliriz. En ekonomik olan 10 yıllık pasaport çıkarıp, uzun yıllar bir daha uğraşmamaktır. Ek bilgi olarak, soyadı değişikliğinden bahsedeyim, daha 8 yıl süresi olan pasaportumu evlendikten sonra soyadı değişikliğim nedeniyle yeniledim. Yeni soyadımın yazdığı pasaport için sadece defter parası (70-80 TL gibi birşeydi) ödedim. Böylece sonraki seyahatlerimde karışıklık yaşamamayı garanti ettim.

Pasaport almak için, önce evraklarınızı tamamlamalı, sonrasında harcınızı yatırmalı ve Emniyet Müdürlüğünün internet sitesinden e-basvuru yapmanız gerekiyor. Geriye seçtiğiniz gün ve saatte emniyete gidip evraklarınızı teslim edip başvurunuzu yapmak kalıyor.

Pasaporttan sonraki en önemli kısımsa gideceğiniz ülkenin vizesini alabilmek. Her başvuru olumlu sonuçlanmadığından her seferinde aynı özenle ve dikkatle evrakları toplayıp teslim etmelisizin. United Kingdom ülkeleri (Büyük Britanya Adasının tamamı, İrlanda Adası'nın kuzey kısmı ve bazı diğer Britanya Adaları) dışında Avrupa'daki çoğu ülkeye Schengen vizesi almamız gerekli.

 

 

Schengen vizesi için gerekli evrak detaylarını tıklayarak öğrenebilirsiniz. Schengen ülkeleri artık topluca bir merkezden başvuru kabul ediyor. Bu merkeze gidip ilgili gişeye, başvuru formunuzla birlikte evrak teslimi yaptığınızda başvurunuz tamamlanmış oluyor.

 

Tabii ki vize almadan gidebileceğimiz Avrupa ülkeleri de mevcut :) hangi ülkeler mi?? Tıklayın yeter.

 

 

Amerika ve Ingiltere vizesi içinse bambaşka bir yol izlenir. Online başvuru yapıp, formunuzun çıktısıyla birlikte başvuru merkezine gitmeniz gerekir.

 

 Eğer tatilinizde "Araba kiralarım canımın istediği yere giderim" diyorsanız o zaman gideceğiniz ülkenin karayolları kurallarına göz atmakta fayda var.

 

Avrupa ülkelerinin çoğunda TR ehliyetinizle araba kullanabiliyorken, örneğin Yunanistan için ehliyetinizi onaylatmak gerekiyor.

 

Eğer TR ehliyetiniz gittiğiniz ülkede geçerli değilse Turing'e başvurup uluslararası ehliyet alabilirsiniz. Böylece gönlünüzce seyahat edebilirsiniz.

 

 

 

Sorunsuz, keyifli tatiller :)

 

 

Mevsimsel Rotalar

Seyahat etmek, yeni yerler görmek her mevsimde muhteşem olsa da tatilimizi daha da keyifli hale getirmek bizim elimizde. "Doğru zamanda doğru şehirde olmak yada olamamak" işte tüm meselemiz bu :)

Kabul etmek gerekir ki bazı şehirler belirli aylarda bir başka güzeldir. Yaz aylarında çöl sıcağında yanmak istemeyeceğimiz gibi, kış ayazında da kuzey Avrupa ülkelerinde dişlerimiz takırdasın istemeyiz. İşte tam bu nedenledir ki, bu yazımda, benimde internette üzerine bolca araştırma yapıp sonunda oluşturduğum "Mevsimsel Rotalar"ımı sizlere anlatıyor olacağım.

Yılın başından başlayacak olursak, Ocak ve Şubat ayları, çeşitli ülkelerde değişen tarihlerde olsa da okulların yarıyıl tatilinde olduğu dönemi kapsar. Bundan faydalanarak tur şirketlerinin Sömestir kampanyalarından faydalanmak akıllıca olur. Yinede benim gibi kendi turunu organize edenler için de, eğlence ve oyun parklarının olduğu Amerika, Disneyland, yada kayak için İsviçre, Fransa yada İtalya'yı önerebilirim.



1-5 Şubat tarihlerinde Dubai'de ki Alışveriş Festivalini de unutmayalım. Bu festival sırasında oldukça güzel kumaşlar, örtüler, el işi tekstil ürünleriyle birlikte ünlü markaları da oldukça ucuz fiyatta bulabilirsiniz.


Eğer kültürel turlara meraklıysanız da, Arjantin, Avustralya, Belize, Brezilya, Kanada, Şili, Costa Rica, Ecuador, Guatemala, Venezuella, Hindistan, Meksika, Fas, Yeni Zelanda, Filipinler, Güney Afrika'yı tavsiye edebilirim.


Mart ayı içerisinde biz kışı bitirirken, kışa yeni girecek olan ülkeler de değerlendirilebilir. Fransız Rivierası Cote D'Azur, Güney Yarım Küre yada Güney Amerika iyi birer örnek olabilir. Tabii gezi mevsimi yeni başlayan Fas-Tunus-Beyrut 3'lüsü ile Mısır'ı da unutmayalım.

 



Bahar ve yaz ayları için dikkat etmemiz gereken en kritik nokta fiyat artışıdır. Genelde tatillerimizi sıcak aylara planlama alışkanlığımız nedeniyle, fiyatlar genelde yüksek olur. Dolayısıyla, birkaç şehri bir arada gezebileceğiniz turlar uygun olabilir.

8 gecelik İtalya Bella turları (Roma-Floransa-Venedik), 8 gecelik Budapeşte-Viyana-Prag, 8 gecelik Benelux (Belçika-Hollanda-Lüxemburg-Fransa ve Almanya) ve İspanya-Endülüs (Malaga-Granada-Cordoba ve Sevilla) turlarını önerebilirim.

Yaz aylarında tercihiniz deniz-güneş-kum ise, Mısır-Sharm El Sheikh, Tunus-Hammamet, Fas-Tanca ve Zanzibar, hatta biraz sabır ve 9 saatlik uçuş ile Tayland'daki egzotik adalar PhiPhi, Krabi, KohSamui, Phuket size önerebileceğim yerler olabilir. Buralar benimde listemde ;)

Bu arada, Haziran ayında St. Petersburg'daki Beyaz Gecelerde, yani geceside gündüzü de aydınlık olan zaman diliminde (aklınıza başka bir şey gelmesin :)) tatil yapmayı de seçeneklerimiz arasına alalım :) Şehrin hem gecesinin hem gündüzünün aydınlık olması ilginç olabilir...

Ve tabii ki alışveriş tutkunları için 29 Mayıs-29 Haziran arası Singapur'da ki alışveriş festivali var unutmamamız gereken.

Sonbahar ayları en çok Hindistan'a yakışır. Sıcaklık ve nem azalmış, yaz kalabalığı dağılmış olur. Avrupa soğuğu başlamadan İspanya ve İtalya turları da yine sonbahara uygun olabilir.

 

 



Yılı bitirip, yeni yıla Merhaba demek içinse her ne kadar ben son 2 yıldır Avrupa'yı tercih etsem de, size Avustralya, Brezilya, Kanada, Karayipler, Costa Rica, Ecuador, Guatemala, Hawaii ve Bali gibi sıcak yerleri tavsiye ederim. Yada Dünya'nın merkezine inelim derseniz, Ekvator bölgesi turları da ilginç bir deneyim olabilir.

Tüm yılınızın seyahat neşesinde geçmesi dileğimle...

Bir Şehir Nasıl Gezilir???

Bir şehri gezmek belki de tüm ülkenin kültürünü, geçmişini gezip insanlarını tanıyabilmektir bence.. Biliyorum, hepimiz günlerimizi iş hayatının koşturmalarıyla geçiriyoruz. Yılda birkaç gün organize edip de yeni şehirler görebilirsek ne ala.. Dolayısıyla kendimize çalabildiğimiz birkaç günde şehri doyasıya gezebilmek önemli..


Ben tatilimi planlayıp, görmek istediğim şehri kesinleştirdikten sonra vaktimi iyi değerlendirmek için neler yapıyorum anlatayım..

Yaptığım ilk şey, hemen şehrin turistik bir haritasını edinmek. Google.com bu konuda oldukça faydalı ;)

Haritayı elime aldıktan sonra, sırayla gezeceğim yerleri üzerinde işaretliyorum. Böylece hangi noktalar birbirine yakın, hangileri uzak, nereleri aynı gün, nereleri farklı gün gezebilirim açıkça görüyorum. Sonra, kaç günüm varsa, işaretlediğim yerleri gruplayarak bu günlere dağıtıyorum.

 

 

Birçok Avrupa şehrinde toplu taşıma oldukça gelişmiştir. Maalesef ülkemizdeki gibi sıkışık ve kısıtlı imkanlardan ziyade, rahat kullanılabilir ve tercih edilebilir bir sistem var. Çoğunda aldığınız günlük yada haftalık biletler oldukça uygun fiyatlarda ve kullanım yaygın olmasına rağmen rush-hour lar dışında aşırı yoğunluk yok. Bu nedenle tavsiye edilebilir. Fakat ben şahsen toplu taşımayı "hiç kullanmıyorum" diyebilecek kadar az kullanıyorum.

 

 

 

 

Bence, hepimiz gibi şehirlerinde sırları, kendine sakladığı hazineleri var. Şehrin kalbini, ruhunu görüp hissetmek için bence karış karış gezmeli şehri. Ben bu yüzden tatilinin çoğunu yürüyerek geçirenlerdenim. Araç kullanmanın -çok gerekli olmadıkça- zihnimize atacağımız fotoğraf karelerini azalttığını düşünürüm her zaman. Hangi şehrin daracık sokaklarını, o sokaklardaki cafelerini, insan manzaralarını arabalarla keşfedebiliriz mi?

 

 

 Seyahatlerimde en çok uyguladığım püf noktaysa erken kalkmaktır.

 

Zaman zaman eşimden ve gruptaki arkadaşlarımdan, "Tatil bu, erken kalkılır mı??" diye sesler yükselse de, sonuçta şehrin uyanmasına şahit olmak tüm sesleri bastırır. Erkenden kalkıp boş sokaklarda, güneş yeni doğmuşken yapılan bir bisiklet turu bence hiç de fena bir fikir değil, ne dersiniz?

 

Hem karmaşadan uzak sokaklar, gün boyu oluşacak yorgunluk hissiniz içinde bir detoks olabilir.. Hep vücut detoksu olacak değil ya, bazen de ruhumuza detoks yapmak gerekebilir :)

 

Ben her zaman gezdiğim yerlerden anılar biriktirerek ayrılmak istiyorum. Çok lezzetli bir yemek yediysem, masadan kalkmadan mutlaka bir fotoğraf çekerim, yada romantik bir sokaktan geçiyorsam sadece sokağın fotoğrafını alırım zihnime.. Döndükten sonra tatilimi tekrar tekrar hatırlamak ve yaşamak için bu anılara sizinde ihtiyacınız olabilir. 

 

Alışverişe para harcamaktansa, güzel yemeklere, lezzetli şaraplara, doyurucu tatlılara para harcamayı öneririm. Aldığınız bir kazaktan sıkılıp dolabınızın bir köşesine atabilirsiniz, ama şehir manzarasına karşı içtiğiniz bir kahvenin tadını unutmazsınız..

Tabii evimizi süsleyen ufak tatil ganimetleri alışverişten sayılmaz :))

Ben her gittiğim şehirden, o şehrin sokaklarını anımsatan buzdolabı magnetleri ve şehrin tatlarını anımsatan muglardan alırım. Hangi tatilimi özlediysem onun fincanıyla kahve içme fikri beni hep mutlu etmiştir.

 

Siz siz olun, bu püf noktalarını kulağınıza küpe etmeyi unutmayın ;)

• Şehrin turistik haritasını edinmek ve ilgili yerleri işaretlemek
• Günlerinizi gezilecek yerler bazında planlamak (ama sakın günlük saat planı yapmayın, bu sizi eğlenmekten çok strese sokmaya yarar!!! )
• Nerede ne yenir? Nerede dans edilir? Nereden alışveriş yapılır? gibi yardımcı başlıkları araştırmak
• Toplu taşımayı bir seçenek olarak tutup, yürümekten vazgeçmemek
• Çok beğendiğiniz gezi noktalarını not etmek (sonraki tatillerde gerekli olabilir)

Ruhunuzu, yeni şehirlerle zenginleştirmeniz dileğiyle..



Baldan tatlı Balayına çıkarken :)

Herkese Selam,

Bu haftaki yazım başlıkta da bahsettiğim gibi baldan tatlı Balayı valizimin detaylarını anlatacak...

Her seyahatte olduğu gibi balayı tatiline çıkarken de en keyifli anımız valiz hazırladığımız anlardı. Haziran ayında evlendiğimizden, balayımız da deniz-güneş-kum konseptindeydi, bu nedenledir ki yazım bu konseptin püf noktalarını anlatacak.

Bu arada size küçük bir sır vereyim, biz balayımızı deniz-güneş-kum üçgeninde geçirmiş olmaktan çok memnun kaldık çünkü düğünden sonra hem fiziken hem beynen çok çok yorgunduk =) dolayısıyla güneş altında ısınıp soğuk sulara atlamak şuan bile düşündükçe beni dinlendiriyor :) bence balayı demek deniz-güneş demek :) Detaylarını Yunanistan, Parga yazımdan okuyabilirsiniz.

Balayı çifti olduğunuz ilk bakışta anlaşılsın istiyorsanız sadece giysileriniz değil tüm eşyalarınızda stilinizin bunu yansıtmasını sağlayabilirsiniz. Mr & Mrs isimlikleri tam size göre olabilir :) Hem çantanızın kaybolmasını önlemek hemde stilinizi yansıtması için bu isimliklerden birer tane edinip kullanabilirsiniz.

 

Gelelim valizimizin detaylarına... Ben Balayında normal seyahat valizlerinden biraz daha romantik detaylar içeren bir valiz hazırlamak gerektiğine inanırım. Eşinizle geçireceğiniz özel bir ay olduğundan, ufak detaylarla kendinizi özel hissettirmelisiniz. İçinde kendinizi prensesler gibi hissedeceğiniz giysiler, aksesuarlar, bikiniler ve iç çamaşırları olmalı yanınızda. Her an sanki dün düğününüz olmuş gibi "gelin gelin" hissetmelisiniz =)

Özel işlemeli havlular, size özel torbalar bu his için biçilmiş kaftan olabilir. Özellikle torbaların valizimde çok işime yaradığını söylemeliyim. Hem düzenli olmanızı kolaylaştırıyor, hemde tatilinizin ne kadar özel olduğunu hatırlatıyor.

 

Stil seçimindeyse kesinlikle Romantik akımı takip etmenizi öneririm. Ben kendi valizimi hazırlarken tarzımı bir sahil esintisini hissettiren romantik giysilerden yararlanarak oluşturdum. Hem şık hem spor olmakta tabii ki her zaman fayda var ama ben bu sefer biraz daha uçuşan elbiseler ve ince askılı bluzlar tercih etmiştim.

 

Kendimi bir peri masalında hissettiğimden, tatilimin fon rengini beyaz ve pastel tonlarda seçip açık tonlar ve hafif kumaşlar tercih etmiştim =)

 

Aksesuarlarla zenginleşebilecek sadelikte giysiler her zaman bana daha yakın geldiğinden dolabım zaten bu ağırlıktadır. Sizde bu tarzla, giydiğiniz anki modunuza göre güne sade başlayıp, akşamındaysa sadeliğinizi takılarınızla hareketlendirip gecenin renklerine bürünebilirsiniz.

 



Takılar demişken, kendi valizimi hazırlarken tüm giysilerime takılarımı baştan seçerek aldım. Hangi gün hangi giysimle hangi takımı takacağımı baştan belirlemek emin olun hayat kurtardı =)

Vee işte tüm bayanların en sevdiği detaya geldi sıra, ayakkabılar :) tabii ki balayı valizimin de en kritik noktası ayakkabılarım oldu. Ben hem yazlık topuklu sandaletlerden, hem düz tabanlı sandaletlerden hemde kriz anlarında yetişip ayaklarımı ve günümü kurtarması için spor ayakkabıya sarılanlardandım :) ama unutmamakta fayda var ki spor ayakkabımı bile balayı detaylarıyla romantikleştirip zenginleştirmiştim. Topuklu ayakkabılarımı sade giysilerimle, düz sandaletlerimiyse daha gösterişli ve bol aksesuarlı kombinlerle kullandım. Size de örnek olabilmesi açısından birkaç tarz örneği ekliyorum yazıma.

Zamanımızın çoğunu içinde geçirdiğimiz bikinilerimiz bence en renkli kısımlardan biri olabilir. Eğer eşiniz içinde sorun olmayacaksa yandaki gibi "Just married" bikinileri hem çok esprili hemde çok şık olabilir :) ama tabii fazla dikkat çekici de olabilir (Ben giymemiştim :)).

Bu kadar olmasa da yine de bikinilerimizle plajda parıldayıp, aşk perisi olarak dolaşmak mümkün.


Tüm gelin olacaklara, özellikle de yazın gelin olacaklara şimdiden iyi tatiller, romantik dakikalar ve ışıl ışıl bir hayat diliyorum :) Umarım sizde Balayınız'da sizde benim kadar harika zaman geçirirsiniz..

Aşk'la kalın..
 

Valizimin detayları (!)

Merhaba,

Seyahate çıkarken, organizasyonun tamamlanmasından sonra en sevdiğim ve üzerine en çok düşündüğüm, titizlendiğim kısım tabii ki valiz hazırlamak :) normal olarak.. Ee biz kızlar zaten en çok giysilerimize kafa yormaz mıyız?!..

Önce gideceğim şehrin hava durumuna bakıp sonrasında hangi gün ve gece nerelerde olacaksam listeleyip ona göre seçerim giysilerimi. Anahtar noktam, her akşam veya gündüze göre seçerek kıyafet almaktır, tabii ki ekstra 1 takımı  da valize atarım :) içimdeki giysi canavarına yenilmiş olabilirim =)

Seyahatte kıyafet seçerken, en önemli kriter kesinlikle mevsimdir. Tarzımızı da göz önüne alarak, hangi mevsimde seyahat edeceksek ve gideceğimiz ülkenin, şehrin hava durumu o tarihlerde nasıl bir havayı gösteriyorsa onu baz almalıyız..

 

Ben genelde gündüzleri rahat ve spor giysileri tercih ediyorum. Kış gezileri daha çok yürüyüş ve şehir turu içerdiğinden ayakkabılar önemli. Çok fazla ağırlıkla dolaşmak istemeyenlerdenseniz benim gibi o zaman mutlaka postacı stili çapraz bağlı çantaları tercih edin. Bir diğer önemli detaysa üşümemek için sıkı giyineyim derken sıcaktan bunalmanız :) Ben genelde kat kat giyinmeyi seviyorum ki sıcakladığımda üzerimdekileri azaltabileyim.  

 

 

  

 

Kış stilinizin en önemli parçalarından biri tabii ki olmazsa olmaz bereler-atkılar ve eldivenler.. Fotoğraflarımızda görünen detaylar olduğundan, ben genelde kışa renk katacak sıcak tonları tercih ederim.  Valizinizi sıkıştırmamak için tek kaban alıp farklı bere ve atkılarla tarzınızı konuşturabilirsiniz :) 

 

 

 

 

 

İlkbaharda seyahatse hem içimizi ısıtacak kadar keyifli hemde değişken mevsim halleri nedeniyle riskli.. Her zaman temkinli olmakta fayda var.  Hem güneş hem yağmur aklımızın bir köşesinde olmalı. Spor ayakkabılar kurtarıcımız olabilir. Unutmamamız gereken bir diğer detaysa ceketler. Mutlaka hafif ama kurtarıcı ceketler-gömlekler olmalı valizimizde. Tercihim kot gömlek. Her tarz ve stile uyumlu kot gömlekler bence hem çok şık hem çok işlevsel.

 

Geldik hem çok kolay olan hem çok detaylı olan yaz valizimize =) bol renkli ufacık parçalarla valiz hazırlamak tabii ki hem çok keyifli hemde kolay, ama boş valizi gördükçe ekstra parçalar eklemek her zaman bir risk :) özellikle biz bayanlar için. Önemli olan seyahatinizin teması. Bir gezi turuysa rahat flip-floplar, sandaletler, uçuşan elbiseler, şortlar yeterli olabilir, ama tema deniz-güneş-kum 3lüsüyse iş biraz değişir. Plaj stiliniz için ayrı, akşam stiliniz için ayrı düşünmeniz gerekli :)

 

 

 

 

Yazlık kıyafetlerimiz oldukça hafif ve pamuklu olmalı ki yaz sıcağı rahatsız etmesin :) stilinizden vazgeçmemek içinse takı-aksesuar ve güneş gözlükleri faydalı olabilir, tabii değişik tarzdaki şapkaları da unutmamalı.

 

Plaj çantamızda ise yine olmazsa olmazlardan güneş kremlerimiz, gözlüklerimiz ve şapkamız unutulmamalı. Plajda şıklıktan vazgeçmek istemeyenlerdenseniz, sizde benim gibi birkaç çeşit bikini ve gözlük atabilirsiniz çantanıza =)

 

 

Hazır sıcaktan bunalmışken, sonbahar seyahatlerimize başlayıp, özlediğimiz kışlık valizimize geçelim :) Sonbahar da ilk bahar gibi sürprizli ayları barındırır içerisinde.. Bu nedenledir ki yine ceketler, hem açık hem kapalı ayakkabılar işimize yarayabilir.

 

Umarım tüm bu detaylarla sizde benim gibi günler öncesinden keyifle valiz hazırlamaya başlarsınız :) ben heyecandan günler öncesinden valizi çıkarıp içini doldurmaya başlayanlardanım..

 

Hepinize şimdiden eğlenceli hazırlıklar =)