Merak ettikleriniz

Ağustos 18, 2014

Bir Şehir Nasıl Gezilir???


Bir şehri gezmek belki de tüm ülkenin kültürünü, geçmişini gezip insanlarını tanıyabilmektir bence.. Biliyorum, hepimiz günlerimizi iş hayatının koşturmalarıyla geçiriyoruz. Yılda birkaç gün organize edip de yeni şehirler görebilirsek ne ala.. Dolayısıyla kendimize çalabildiğimiz birkaç günde şehri doyasıya gezebilmek önemli..


Ben tatilimi planlayıp, görmek istediğim şehri kesinleştirdikten sonra vaktimi iyi değerlendirmek için neler yapıyorum anlatayım..

Yaptığım ilk şey, hemen şehrin turistik bir haritasını edinmek. Google.com bu konuda oldukça faydalı ;)

Haritayı elime aldıktan sonra, sırayla gezeceğim yerleri üzerinde işaretliyorum. Böylece hangi noktalar birbirine yakın, hangileri uzak, nereleri aynı gün, nereleri farklı gün gezebilirim açıkça görüyorum. Sonra, kaç günüm varsa, işaretlediğim yerleri gruplayarak bu günlere dağıtıyorum.


 
 
Birçok Avrupa şehrinde toplu taşıma oldukça gelişmiştir. Maalesef ülkemizdeki gibi sıkışık ve kısıtlı imkanlardan ziyade, rahat kullanılabilir ve tercih edilebilir bir sistem var. Çoğunda aldığınız günlük yada haftalık biletler oldukça uygun fiyatlarda ve kullanım yaygın olmasına rağmen rush-hour lar dışında aşırı yoğunluk yok. Bu nedenle tavsiye edilebilir. Fakat ben şahsen toplu taşımayı "hiç kullanmıyorum" diyebilecek kadar az kullanıyorum.
 
 
 
 
Bence, hepimiz gibi şehirlerinde sırları, kendine sakladığı hazineleri var. Şehrin kalbini, ruhunu görüp hissetmek için bence karış karış gezmeli şehri. Ben bu yüzden tatilinin çoğunu yürüyerek geçirenlerdenim. Araç kullanmanın -çok gerekli olmadıkça- zihnimize atacağımız fotoğraf karelerini azalttığını düşünürüm her zaman. Hangi şehrin daracık sokaklarını, o sokaklardaki cafelerini, insan manzaralarını arabalarla keşfedebiliriz mi?
 

 
 Seyahatlerimde en çok uyguladığım püf noktaysa erken kalkmaktır.
 
Zaman zaman eşimden ve gruptaki arkadaşlarımdan, "Tatil bu, erken kalkılır mı??" diye sesler yükselse de, sonuçta şehrin uyanmasına şahit olmak tüm sesleri bastırır. Erkenden kalkıp boş sokaklarda, güneş yeni doğmuşken yapılan bir bisiklet turu bence hiç de fena bir fikir değil, ne dersiniz?
 
Hem karmaşadan uzak sokaklar, gün boyu oluşacak yorgunluk hissiniz içinde bir detoks olabilir.. Hep vücut detoksu olacak değil ya, bazen de ruhumuza detoks yapmak gerekebilir :)
 
Ben her zaman gezdiğim yerlerden anılar biriktirerek ayrılmak istiyorum. Çok lezzetli bir yemek yediysem, masadan kalkmadan mutlaka bir fotoğraf çekerim, yada romantik bir sokaktan geçiyorsam sadece sokağın fotoğrafını alırım zihnime.. Döndükten sonra tatilimi tekrar tekrar hatırlamak ve yaşamak için bu anılara sizinde ihtiyacınız olabilir. 
 




Alışverişe para harcamaktansa, güzel yemeklere, lezzetli şaraplara, doyurucu tatlılara para harcamayı öneririm. Aldığınız bir kazaktan sıkılıp dolabınızın bir köşesine atabilirsiniz, ama şehir manzarasına karşı içtiğiniz bir kahvenin tadını unutmazsınız..

Tabii evimizi süsleyen ufak tatil ganimetleri alışverişten sayılmaz :))

Ben her gittiğim şehirden, o şehrin sokaklarını anımsatan buzdolabı magnetleri ve şehrin tatlarını anımsatan muglardan alırım. Hangi tatilimi özlediysem onun fincanıyla kahve içme fikri beni hep mutlu etmiştir.
 


Siz siz olun, bu püf noktalarını kulağınıza küpe etmeyi unutmayın ;)

  • Şehrin turistik haritasını edinmek ve ilgili yerleri işaretlemek
  • Günlerinizi gezilecek yerler bazında planlamak (ama sakın günlük saat planı yapmayın, bu sizi eğlenmekten çok strese sokmaya yarar!!! )
  • Nerede ne yenir? Nerede dans edilir? Nereden alışveriş yapılır? gibi yardımcı başlıkları araştırmak
  • Toplu taşımayı bir seçenek olarak tutup, yürümekten vazgeçmemek
  • Çok beğendiğiniz gezi noktalarını not etmek (sonraki tatillerde gerekli olabilir)


Ruhunuzu, yeni şehirlerle zenginleştirmeniz dileğiyle..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder